TR/Prabhupada 0214 - Bu Hareket Biz Adanan Olduğumuz Sürece Gayretli Bir Şekilde İlerletilebilir



Room Conversation 1 -- July 6, 1976, Washington, D.C.

Prabhupāda: Hindistan'da bize büyük topraklar bahşedilmiş. Ancak idare edecek adamımız yok. Svarūpa Dāmodara: Ben de Manipur'dan bir mektup aldım. Bu Yaşam Üyesi, Kulavida Singh, günümüz gençlerinin dini düşüncelerden vazgeçmeleri konusunda endişeleniyordu, bu nedenle bir tür okul açmak istiyor... Prabhupāda: Bu (belirsiz) felaket Vivekananda tarafından yapıldı, yato mata tato patha, (belirsiz). Svarūpa Dāmodara: Olabildiğince yakın... Bir ISKCON şubesi açmak istiyorlar, ve o bir... Prabhupāda: Sanırım bu zor olmayacaktır. Manipur... Svarūpa Dāmodara: Oldukça kolay olacak, çünkü... Prabhupāda: ...Vaiṣṇava. Eğer anlarlarsa, bu oldukça güzel olacak. Svarūpa Dāmodara: Herkes, devlet bile buna iştirak ediyor. Bana yazdıkları mektupta bize güzel topraklar ve arsa verebilecekleri yazıyordu. Prabhupāda: Ah, evet. Şu Govindajī'nin tapınağı mı? Svarūpa Dāmodara: Govindajī'nin tapınağını devlet devraldı, bu nedenle konuştum, bir mektup yazdım... Prabhupāda: Devlet, onlar idare edemez. Svarūpa Dāmodara: Gerektiği şekilde idare etmiyorlar. Prabhupāda: Edemezler. Bir şey devlete bırakıldığı an, özellikle Hindistan'da, o şey berbat edilmiş demektir. Devlet demek hırsızlar ve haydutlar demektir. Onlar nasıl idare edecekler? Basitçe götürebileceklerini cebe indireceklerdir. Devlet demek... Onlar idare edemez, onlar adanan değiller. Bu, adananların ellerine bırakılmalı. Yani (belirsiz), ödeme yapılan adam, biraz para istiyorlar, hepsi bu. Tapınağı nasıl idare edebilirler? Bu imkansız. Svarūpa Dāmodara: Bu politik bir soruna dönüşür. Prabhupāda: Hepsi bu. Ne? Svarūpa Dāmodara: Politikanın alanına girmeye başlar. Bu nedenle... Tapınmakla alakası olmaz. Prabhupāda: Her halükarda, devletin bunu adananların ellerine bırakması için sebep bu. Bizler kabul gören adananlarız, ISKCON olarak. Tabii gerçek bir idare istiyorlarsa. Bizler adananlar sayesinde pek çok merkezi idare ediyoruz. Ödeme yapılan kişilerle tüm bu idareyi sağlamak mümkün değil. İmkansız. Adanan: Hayır. Prabhupāda: Onlar asla... Bu hareket bizler adanan olduğumuz müddetçe sağlıklı bir şekilde ilerleyebilir, aksi takdirde sona erecektir. Yabancılar tarafından idare edilemez, hayır. Yalnızca adananlar. İşin sırrı bu. Adanan: Bir adanana ödeme yapamazsın. Prabhupāda: Ne? Adanan: Bir adananı satın alamazsın. Prabhupāda: Bu mümkün değil. Adanan: Parayla yerleri süpürecek birini tutabilirsin, ama bir vaizi tutamazsın. Prabhupāda: Hayır, bu mümkün değil. Bu mümkün değil. Adananlar olarak kaldığımız müddetçe, hareketimiz duraksamadan ilerleyecek. Adanan: Adananlar tüm dünyayla ilgilenmeli. Prabhupāda: Evet, bu... Bu, dünya için iyi olur. Adanan: Evet. Prabhupāda: Eğer adananlar tüm dünyayı idare ederlerse, herkes mutlu olacaktır. Buna şüphe yok. Kṛṣṇa bunu istiyor. O, Pāṇḍavaların devletten sorumlu olmalarını istedi. Böylece O da savaşta yer aldı. "Evet... Tüm Kauravalar öldürülmeli ve Mahārāja Yudhiṣṭhira makamına yerleştirilmeli." O bunu yaptı. Dharma-saṁsthāpanārthāya. Paritrāṇāya sādhūnāṁ vināśāya ca duṣkṛtām (BG 4.8). O, herşeyin düzgün bir şekilde ilerlemesini ve insanların Tanrı bilincinde olmalarını istiyor. Böylece yaşamları başarılı olur. Kṛṣṇa'nın planı budur. "Bu zibidiler yoldan sapıyorlar ve... insan yaşamına sahipler ve onu heba ediyorlar." Bu nedenle, "Bağımsızlığın anlamı nedir? Köpek dansı." demiştim. Hayat heba oldu. Hayatlarını heba edecekler ve sonraki yaşamlarında bir köpek olacaklar, ve bu büyük, büyük binaya boş boş bakacaklar, hepsi bu. Büyük binaların sonraki yaşamlarında köpek olacaklar için nasıl bir faydası vardır? Bir teori olarak, bu koca yapıları inşa edenler, sonraki yaşamlarında köpek olacaklar. Svarūpa Dāmodara: Ancak onlar sonraki hayatlarında köpek olacaklarını bilmiyorlar. Prabhupāda: Zorluk da burada. Bilmiyorlar. Bu yüzden māyā.